1 Mart 2009 Pazar

Kırmızı

Kırmızı benim adım… İştahım, tutkum, hırsım var. Bir sürü renk arasından sıyrılıp insanların suratına çarpıyorum. Damarlarınızda gezen kanın rengi de benim, iştah açan bir yemeğin salçasının rengi de.Ne yaparsanız yapın sönük kalacaksınız yanımda,silinip gideceksiniz.Aşkın rengi de benim şehvetin de.Büyük panolarda benim rengim hüküm sürer.En iyi markalar beni seçer.İştahınızı kabartır,zamanı unuttururum.Kan basıncınızı arttırır,adrenalin salgılarım ben.Meydan okuyorum size…

Takunyalarım size ben buradayım diyecek hep. Koşarken bütün sokak duyacak sesimi. Ne yöne gittiğim hep anlaşılır olacak, ayaklarım yere basacak. Daha görmeden bileceksiniz benim geldiğimi, aklınıza kazınacak bu ses. Yüzünü batıya dönmüş ama geleneklerinden ödün vermeyen bir yürüyüş benimki.

En önemlisi ise genç olmam. Heyecanım sizin ölü ruhunuza iyi gelecek, ilk aşkınızı hatırlayacaksınız. Yaz başladığında yediğiniz ilk dondurma gibi, yorgunken içtiğiniz kahve gibi iyi geleceğim size. Kafam saçma sapan yetişkin deneyimleriyle dolu değil, beynim dipdiri. .Sizin entelektüel tavırlarınız onların hoşuna gitmiyor, olduğunuz yerden bakınca bunu anlamıyor olmalısınız.

Kırmızı takunyalara sahip küçük bir kızım ben. Boyumdan büyük hayallerim var. Parmaklarımın ucuna basarak en üstteki rafa kendi adımı koyacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder